27 Şubat 2011 Pazar

yükün ağırlaşınca mecburen adımlarını da ağır atıyorsun..otuzlu yaşlar böyle sanırım..risk almaktan daha bir korkuyor insan..genelleme yapıyorum tabi..herkes öyle değil yada ben.
gezgin bir ruhum olsada bedenim sanki yüzyıllar önce denizin dibine çökmüş bir gemi gibi..
bu gemi bir keşif gemisi mi korsan gemisi mi ayırd edemiyorum su anda.

yüzü hep gülen neşeli pozitif insanların hep gizli hüzünleri üzünüleriyle boğuştugunu düşünürüm..ve bu şekilde bir çok insan tanıdım..
fazla neşe çoğu kez bir maskedir. bu maskeden bende de renk renk bir çok çeşit var.
dün bir arkadaşımın hiç bilmediğim bir üzüntüsünü öğrendim..
böyle durumlarda ah vah etmem hemen mantıklı yolları sıralar karsımdakının görmedıgı noktaları cıkartmaya calısırım. ama bu baya zor bır mesele ve cok hassas.
ben olsaydım dıye bır kac cumle kurdum sonra vaz gectım.
o ben degıldım..
ama olsaydım..tavrım net olurdu.
oysa hep gülen yüzü içtenliği doğallığı..gectıgımız ramazan o onca sıkıntıyı yasarken hıc farkedememısım.neselı ıftar sofralarımızda.
gercı cok sık gorusmuyoruz ama sevdıgım bırı. onu gormek hep mutlu eder benı.

herkesın ıcınde neler saklı..gülen yüzlerin ardındaki çürümüş katledilmiş ruhları süpersonic gözlüklerle görebilecekler mi gelecekte..
olabilir.. :)
o gelecekte ben olmayacağım için mesele yok.
gülen yüzümle yok olup gideceğim.