23 Aralık 2010 Perşembe

'kederliyim' derlermiş ya eskiden..işte bu sabah kelimenin tam anlamıyla kederliydim, kederin ötesinde hatta..nedenini yazacak değilim geldi geçti hatta. Ama bu keder öyle bir şey ki yerin dibindesin adeta sağın solun önün arkan yok gelmişin geçmişinde..öylece sanki bir çukurdasın..ve tüm hücrelerin sızlıyor. bu şekilde ifade edebilirim..keder ve üzüntü aynı şey gibi dursa da bence değil..
keder, üzüntünün daha derin daha buğulu hali..


keder kelimesini ilk defa çocukken zeki müren'in bir şarkısında duymuştum..
kahır mektubu isimli plağı döner dururdu..detaylara girmeyeceğim..
ve şimdi şu dakikada açtım dinliyorum..en az 25 senedir dinlemedim..çok tuhaf oldum şimdi nerelere götürdü asla anlatamam..belki başka bir gün fısıldarım..

her gece kederdeyim..durmadan içiyorum..sevda ektin kalbime yalnızlık biçiyorum..


dün yorucu ve keyifliydi..okulda kermes düzenledik. daha ilk tenefüste yarıdan fazlası tükendi yiyeceklerin..benim yaptıklarım saniyesinde bombalandı..eee çocuk ruhundan anlıyorum biliyorum neyin ilginç gelip sevileceğini :)
300 küsür tl topladık. fakir bir okula projeksiyon cihazı alınacak ona katkı olacak bu para.
ayrıca bende esnaf olmaz onuda anladım :)
1 tl lik şeye parası kalmayan bazı çocuklara 50 kurustan verdım kurabıyelerı..kıyamam ben onlaraaaa..gerçi hepsi zengin çocuğu ya neyse :)) sen git ananı/babanı..gönder diyecek halim yok :)))

o değilde fazla detay vermeye başladım son zamanlarda sanki deşifre olmam yakındır..

ben bu karanlık odamı iyiden iyiye sevmeye başladım..kapatıp diğerlerini buraya mı taşınsam ne :)